© Isparta Gündem 32 Haber

İran’ın Gece Stratejisi: Füze, Gizlilik, Psikolojik Etki

İran’ın İsrail’e yönelik gece saatlerinde gerçekleştirdiği füze saldırılarının perde arkasında çok katmanlı bir strateji yatıyor. Uzmanlara göre bu tercih, yalnızca karanlığın sağladığı gizlenme avantajıyla sınırlı değil; teknik zorunluluklar, operasyonel ihtiyaçlar ve psikolojik etki de bu kararda belirleyici rol oynuyor.

Balistik füzeler, yüksek irtifalarda oksijen bulunmadığı için hem yakıtı hem de oksitleyiciyi içinde taşıyor. İran’ın uzun menzilli füzeleri genellikle sıvı yakıtlı sistemlerden oluşuyor ve fırlatma öncesi uzun ve riskli bir yakıt ikmal sürecine ihtiyaç duyuyor. Bu süreçte füze tespit edilme ve vurulma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Gece saatleri, bu riski azaltmak için ideal zaman dilimi olarak öne çıkıyor.

Kısa ve orta menzilli katı yakıtlı füzeler ise yakıtı önceden yüklü olduğu için anında fırlatılabiliyor ve mobil platformlardan kullanılabiliyor. Bu da İran’a sürpriz saldırı ve geniş alana yayılma avantajı sağlıyor. Ancak bu sistemler ateşlendikten sonra durdurulamıyor ya da yön değiştirilemiyor.

Uzmanlar, İran’ın gece fırlatmalarının; teknolojik mecburiyetleri, sahada hayatta kalma çabalarını ve psikolojik üstünlüğü aynı anda hedefleyen bir askeri doktrine dayandığını belirtiyor. Füzeler hedefe ulaşmasa bile, gecenin karanlığında gökyüzüne yükselen bir roketin etkisi, düşman cephesinde güçlü bir mesaj yaratıyor.

KAYNAK: GAZETE OKSİJEN

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER